Ray Kurzweil, eski Google mühendisi ve tanınmış bir gelecekçi, oldukça ilginç bir şey öngördü: İnsanlar 2030 yılına kadar nanorobotlar sayesinde ölümsüzlüğe ulaşacak. Şu anda 75 yaşında olan Kurzweil, 1999 yılında Ulusal Teknoloji Madalyası’nı aldı ve 2022 yılında Ulusal Mucitler Şeref Holü’ne kabul edildi. Son on yıllarda, bir bilgisayarın 2000 yılına kadar insanları satrançta yeneceği tahmini de dahil olmak üzere bazı doğru tahminlerde bulundu. İnsanların 2030 yılına kadar ölümsüzlüğe ulaşacağı tahmini, ilk olarak Kurzweil’in 2005 yılında yayımlanan ‘Tekillik Yaklaşıyor’ isimli kitabında bahsedildi. Kitapta, güncel gelişmelerin ve genetik, robotik ve nanoteknoloji alanlarındaki genişlemenin, nanorobotların yakın gelecekte damarlarımızda dolaşmasını sağlayabileceğini açıkladı. Ona göre, on yıldan az bir süre içinde, insanlar mikroskobik robotlar göndererek bedenlerimizi hücresel düzeyde onarabilecek teknolojiler de geliştirecek.
Kurzweil ayrıca, nanoteknolojinin istediğimiz her şeyi yiyip yine de zayıf ve enerjik kalabilmemizi sağlayacağını iddia etti. İnsan zekasının etkinliğini milyar kat artırarak yapay zeka ile birleşeceği “Tekillik” dönemi için 2045 tarihini verdi. Ayrıca, daha önce bir yapay zekanın geçerli bir Alan Turing testini geçeceğini ve 2029 yılına kadar insan seviyesinde zekaya ulaşacağını öngörmüştü. Bu tahminler bazılarına uçuk gelebilir, fakat onun daha önceki birçok iddiası gerçek oldu, bunlardan biri de tüketicilerin 1999 yılına kadar kendi giysilerini ev bilgisayarlarından kesin ölçüler ve stil tercihleriyle tasarlayabileceğiydi; ayrıca insanların 2009 yılına kadar çeşitli boyut ve şekillerde taşınabilir bilgisayarları yaygın olarak kullanacağını tahmin etmişti. Ölümsüzlük kavramı bilim kurgu gibi görünse de, teknolojinin hızlı ilerlemesi Kurzweil’in tahmininin tamamen imkansız olmadığını gösteriyor; genetik, robotik ve nanoteknolojinin sürekli gelişimiyle, bir gün nanorobotlar yardımıyla ebedi yaşamı elde edebiliriz belki. Ancak, bu tür teknolojinin kullanımıyla ele alınması gereken etik ve ahlaki meseleleri unutmamalıyız.